Son iki gündür beynimin aktığını ve artık üst solunum yollarımın kendini imha ettiğini düşünüyorum. Bir grip ki; uyutmaz, nefes aldırmaz, rahat bırakmaz halde…
Dünyanın en zulmedici gripleri her sene muhakkak gelip bulur beni. Yatak döşek, tıkanık hallerde dolanırım ev içinde. Metrelerce peçete tüketir, saçlarımda portakal çıkacak kadar c vitamini alır ve ıhlamura sığınırım. Yine bir grip hali aldı ki esareti altına aman Yarabbim.
Hayattan soğutan tüm maddeleri sunuyor önüme sağolsun. Ne maddesi be? demeyin. Bakın hayatınızı tepetaklak eden on maddelik grip hallerine… Tam olarak buyum ve sonumu çok merak ediyorum…
1) Nefes alamaz, ağzı açık dolanır ve kalbinizin yorulduğunu hissedersiniz. Bir de her dakika salyanız akar kapanmayan ağız içi yuvalarından. Leş.
2)Herkes; virüs sadece size ait bir şeymiş gibi “kendine dikkat etmiyorsun, sen kaşındın” diye bağırıp durur size. Oysa sizin ne dinleyecek, ne de cevap yetiştirecek haliniz gram yoktur.
3)Müdür, yönetici gibi iş yerinizdeki üst kademelere hasta olduğunuzu anlatan “sabahın altısı maili” atmanız ya da o travesti sesinizle telefon açarak derdinizi belirtmeniz gerekir ki; bu da başka bir zulümdür.
4)Dünyanın faydalı olduğuna inanılan tüm çorbalarını içersiniz. Sarımsak en büyük yardımcınız olur birden. Sonra da kok babam kok. Hayır burun da tıkalı alamazsınız o kokuyu durum pek bi perişan olur.
5)Burnunuz bir hafta boyunca palyaçodan ödünç alır görevi ve kıpkırmızı dolaşırsınız. Kabuklanır, yara olur ve acır. Sonrasında da gelsin arko klasik krem ve bembeyaz bir burunla nemlendirme çabaları. Zor dostum.
6)Evde kalınca ister istemez tv kanallarında zap sistemine başlarsınız. Arkadaş hiç mi yok adam akıllı bir şey? Yoktur işte. Bütün saçma programlar o güne toplanmış gibi zamanı geçireceğiniz her şey kaçar gider elinizden.
7)Evin her yerinde saçma sapan bırakılan peçeteleriniz vardır. Koca bir poşeti zaten doldurmuşsunuzdur ki bu muhtemelen 6. poşetinizdir.
8) Hapşururken herkes kaçar etrafınızdan. Sonrasında eller kolonyalanır, sabunlanır hijyen hali başlar bir anda ortamda. Yahu vebalı mıyım? diye sorsanız da artık çok geçtir. Size böcek muamelesi yaparlar.
9)İstem dışı inlemeleriniz olur. Ayyyy, Allahımmm, Ölüyorummm, Oufff gibi çeşit çeşit naralar atar, üç kuruşluk nefesimizi bunlara harcarsınız.
10) ve son olarak yorganla öyle bir bağ oluşur ki aranızda, grip bitimi tüm yastık çarşaf makinaya atılırken içiniz burkulur. Onlar yoldaştır, onlar kardeştir… Giderler ve temizlenip öyle gelirler… Zalimdir hayat…
Siz siz olun dikkat edin etrafınıza. Herkes ben gibi ayaklı mikrop şeklinde dolaşıyor şimdi. Soğuklarda bağrı açık dolaşmayın, sağlıcakla kalın :*