Müzik, dans, enerji, neşe… 1920’li yıllar denilince akla ilk gelen şeylerden biri de, dönem gençliğini fazlasıyla anlatan ve caz dans türü olarak bilinen Çarliston(Charleston) Dansı’dır…
Tek başına, çiftli ya da gruplar halinde gerçekleşen bu dansın temeli ayak figürlerine dayanır. Ayak uçlarının içe, topukların dışa döndürülerek atılmasından oluşan bu dans türü, Güney Karolina’daki Charleston ile özdeşleştirilen, Afro-Amerikanlar’a özgü bir halk dansıdır.
1923 yılında, Afro-Amerikanlar’ın “Runnin Wild” adlı müzikalinde sahnelenmesinden sonra, büyük beğeni toplayan Çarliston Dansı, böylelikle ulusal bir dans haline dönüşmüştür.
O dönemin en büyük yarışları da bu danslar için yapılan müziklerde meydana geldi. Böylelikle müzik dünyası, büyük bir rekabet içerisine girdi. Kimin müziği daha çok sevilecek, ritmler hangisinde güzel duracak ve daha nice sanatsal savaş, dönem gençliğinin en büyük uğraşı oldu.
Neredeyse her diskoda, toplantıda ve düğünlerde bu dans sergilendi, gençler kendilerini bu müzik ve figürlerle ifade etti.
Günümüzde de pek çok dans okulunda, Çarliston Dans sınıfları oldukça fazla ve hala aynı beğeni, aynı ilgi ile varlığını sürdürmeye devam etmektedir.
Ülkemizde de 1925 yılında ortaya çıkan ve neredeyse herkesin uygulamaya çalıştığı bu dans türü üzerine doktorlar, özellikle kadınlara zararlı olduğunu düşünerek gazetelere yazı yazıp uyarıda bulunmuşlardır. -“Dans tabiî haliyle güzel, mûnîs bir eğlence, hatta belki ihtiyaçtır. Ancak; dansın her şeklini kabul edip hemen uygulamak yerine, acaba uzviyet üzerine ne gibi tesirleri vardır? diye düşünmek gerekir” şeklinde uyarılar yapılmış fakat, bu yazılar fazla dikkate alınmamış ve Çarliston Dansı varlığını upuzun yıllar en tepede kalarak sürdürmeye devam etmiştir.
O dönemden bügünlere inatla ve aynı enerjiyle devam eden bu dans türünü merak ediyor ve siz de kendinizi o ritme kaptırmak istiyorsanız, bu dansın mevcut olduğu dans okullarını detaylıca araştırmalı ve bedeninizi Çarliston coşkusuna teslim etmelisiniz.
