Pek uzun olmasa da bana göre oldukça geniş bir süreçti bu ev halleri. Tekrardan canlandım, arındım, toparlandım şimdi.
Seviniyorum ve seviyorum. Çalışmayı, yorulmayı, yoğunluğu ve zorluğu. Evet hala Ege’ye yerleşme ve bu kaostan kaçma hayallerim var. Ancak; şimdi değil. Şimdi koşturmak istiyorum. Tiyatro oyununa 4 dakika kala salona yetişebilmek, servise binmek için köprüyü koşarak geçmek, akşam eve gelip yarım saatte yemek çıkarabilmek vs…
Sadistlik gibi değil mi? Olsun ben böyle besleniyorum ve büyüyorum.
Değerli hissediyor insan kendini. Pek bir verimli ve özel… Mutluluk benim için bir şeyleri başarabilmek ve çalışmakta gizli. Ruhum çalışırken mutlu ve umutlu.
Biliyorum… Bu umut ve mutluluğumu istemeyen, kalplerinden kötü his ve arzu geçiren pek çok insan var izlendiğim. Dert etmiyorum. Önce, soruyorum “neden” diye, sonra umursamıyorum. Ben kendi tırnaklarımla kazıdığım yolları, bir kaç fikir ve art niyet sebebiyle geri dönmem diyorum ve daha hızlı, daha hırslı yontuyorum toprağı.
Artık keyifliyim. En azından sakin ve huzurlu. Pek bir dingin buralar. Kimsenin işine karışmıyor, verilen işi yapıyor, daha fazlasını yaparım diye atlamıyorum. Çünkü; atladığım zaman başıma üşüşen akbabalar olacağını çok iyi biliyorum.
Dilerim herkes umduğu ve arzuladığı yerlerde yaşar. Dedim ya ben şu an huzurluyum. Hayal kurun ve başarmak için çaba sarfedin. Emin olun kalbiniz temiz ise, gerisi hikaye. Günaydın. Hayırlı ve keyifli işler hepinize…