Su olmak istedim önce, sonra güneş ve en son toprak olmaya karar verdim. Biriktirdiğim her şeyi bir mucizeye dönüştürmek, herkese her nefese bir fayda yeşertmek için.
Tohumlar ektim kendime ve büyüttüm onları. Meyve verdi ağaçlarım, çiçek açtı dallarım. Ne ben bıktım ekip biçmekten, ne hayat bıktı beni yükseltip, beslemekten.
Ektiğim tohumlarla, daha da güzelleşti bahçem. Herkesin göz koyduğu, her nefsin zor durduğu, her fesatın arzu koyduğu bir cennete dönüştüm gitgide.
Şimdi yeni tohumlar koydum avcumun içine. Bir başka çiçeği yeşertmeye ilk adımımı attım. Bahçemdeki çeşitlerim, faydalı bitkilerim her geçen gün çoğalıyor.
Artık daha çok arzulanıyor gerçekleştirdiklerim. Yerinde sayan insanlara inat, önce kendi düşlerimi gerçekleştiriyorum. Kimsenin bahçesine karga gibi dalmadan sadece kendi toprak kokumla ilgileniyorum.
Çoğunun durdukları yerden kurdukları hayallere, ben ellerimle kazıyarak sahip oluyorum.
Öyle güzel kokmaya başladı ki bahçem. Ne yağmurlardan korkuyorum artık, ne fırtınadan. Elele büyüyorum her adımımla. Minicik alanımda, sadece kendi güneşimi ve suyumu kucaklıyorum. İsterse yaldızlı aksın su başkasına. Önemsemiyorum…
Kendi alanımda, kendi yeşerttiğim ağaçlarımla çok mutluyum ben. Yeni bir sayfam, yeni hedeflerim, yeni izlerim ve yeni hayallerim var.
Kalbimi kırmadan, kalbini kırmadan güneşimi çekiyorum yüreğime ve damarlarımda dolaştırıyorum suyumu. Sonra yayıyorum kokumu etrafa ve ben kendi eksenimde dünyanın en mutlusu oluyorum…