Dedesinin Tek Kız Torunu

screen-shot-2016-12-05-at-10-49-29

Bir insan; dede, babaanne ya da anneannesi ile büyüdüyse biraz daha şanslıdır sanki diğer kişilere göre. Ne dersin? Haksız mıyım sence?

Yani şımarma lüksünü sonuna kadar yaşama özgürlüğünün olması, beni şu 30 yaşıma 2 kala halimle bile çok mutlu ediyor. (Yaşa takılmazsak sevinirim.)

Mesela ben. Çocukluğumu irdelediğimde yaptığım tüm yaramazlıkların ardından dedem çıkıyor. Yahu bir adam nasıl oluyor da bu kadar kural tanımaz, bu kadar maceracı, bu kadar komik olabiliyor?

Çocukluğum ona hayran olarak, geceleri dedeme gideceğim diye ağlayarak, o benim eşeğim deyip herkese bu hadsizliğimi anlatarak geçti.

Mesela yenmemesi gereken bir çikolata mı var? Beni gizlice arka odaya çağırır, “annen görmeden ye, ben kapıyı kolluyorum.” derdi. Deli mi ne? 60 yaşında adam… 😀

Ya da sabah gelir, gıdıklayarak uyandırır, kafamın üstünde börek gezdirirdi. Üstüme de pudra şekerleri dökülürdü börekten. Yağlı ve zararlı diye yememi istemeyen annemi de pek taktığı söylenemezdi doğrusu. Sonra da o böreği oturur yatağa saça saça yerdik birlikte. Gerçek bir deli.

Hem namaz kılarken ben kimsenin sırtına çıkamıyordum ondan başka. Hatta önünden bile geçemezdim hemen bir öksürük sesi çıkardı namaz kılandan. Oysa dedem, namaz kılarken harika bir eşek oluyordu. Bir eğiliyor, bir kalkıyor. Bence muhteşem bir oyuncak. (!) (Allah affetsin.)

Sonra bir hikayeleri vardı ki, hiçbir kitapta yok böylesi. Gece gündüz aynı hikayeleri yüzlerce kez anlattırdım ona da bir kez dahi bana “yeter kızım” demedi. Dedim ya deli galiba. Yoksa nasıl katlanmış bana?

Ayrıca çok iyi bir mimardı. Yani bence öyleydi. Tahta sopaları alıp, kesip bana bebek evi yapmıştı. Hem de 5 katlı naberrr?

Bir de her fotoğrafın arkasına satır satır yazı yazma huyu vardı. “21 Ekim 1991 / Tekirdağ – Muratlı. Ezgi ilk defa bir inek sevdi.”  Tövbe tövbeee.

Bence instagram’ı da ilk defa dedem buldu ama teknoloji bu kadar gelişmediği için girişim olamadan kaldı öylece, sonra da ömrü yetmedi zaten.

Şimdi bütün bunları niye anlattığıma gelelim…

Bir düş ile yola koyulmaya, dedemin bana anlattığı ve yıllarca dinlediğim Kore’den, Üsküp’e uzanan hikayeleri tek bir noktada toplamaya ve yediğim çikolataların teşekkürünü göğe yollamaya karar verdim de ondan.

Günlük tutan bir adamın kurcalamaya kalktığım zaman muhteşem hikayelerini bulacağıma eminim. Şimdi ilk iş o defteri bulmak! Sonrası zaten pıtır pıtır gelecek ve ben bunca yıllık sevgimi, hayalimi ve özlemimi ona vereceğim.

Ki bence karar vermek, başlamanın en büyük adımı. O halde yepyeni bir maceraya başladığımın ilk günü olsun bugün. Seni seviyorum dede…

Not: Fotoğraf, ölümünden birkaç ay öncesinden. Kanser ama deli he valla bak deli. 

Be first to comment