TDK’ya göre;
Kahkaha: Yüksek sesle gülme.
Gülmek: İnsanın, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak.
Gördüğünüz üzre TDK’nın gülmek ve kahkaha tanımlamalarında cinsiyet belirtme ya da bu halin sadece “iffet yoksunu” canlılarda olduğunu ifade etme durumu söz konusu değildir.
“İffet” dediğimiz durum ise yine TDK’ya göre; Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik olarak ifade edilir. Yani bu kısımda da gülümseme, kahkaha ve cinsiyet ile ilgili bir detay bulunmamaktadır.
Peki ya kadın kahkaha atarsa namusuna ne olur?
Bir bok olmaz…
Namus dediğiniz şey size göre iki bacak arasında olsa da yine tek bir halt olmaz.
Çünkü kadın, gücünü en çok kahkahalarından alır. Bu yüzdendir ki; kadını kahkaha attığında iffetsizlikle yargılar kimileri. Bu yüzdendir ki; istemezler kadının gülümsemesini.
Bilirler; kadın güçlü oldukça önünde duracak tek bir engeli yoktur.
Konuşan, bilen, gören ve düşünen kadın bu ve bu gibi zihniyetlerin korkulu rüyasıdır.
Kadını köle gibi kullanmak, emir kulu yapmak ve sözden öteye çıkarmamak kendi dünyalarında yarattıkları tarifsiz hazzın, padişahlık oyununun bir parçasıdır.
Kadın dediğin gülmez, kadın dediğin söylemez, kadın dediğin susar. Mutluyken susar, dertliyken susar, kızgınken ve heyecanlıyken susar.
Kadın, bu kafalara göre sadece yatar yatağa ve bacak açar.
Duygular? Kime ne.
Haz? Sadece erkekte.
Aşk? Tamamen saçmalık.
Kahkaha? Bir tek iffetsizlerde…
Zor kadınım zor. Bu ülkede, bu zihniyetler içerisinde kadınlık savaşı vermek çok zor.
Oturup kalkmana dikkat edecek, öyle yerli yersiz gülmeyecek ve sana söz hakkı verilmeden tek kelam etmeyeceksin (!)
Şimdi bir düşün…
Sen kimsin ve ne olmak, nerede yaşamak istiyorsun?
Unutma! Kabul etmek en büyük güçsüzlük. Sen ise güçlü bir kadınsın.
İnadına gülecek, inadına sevecek, inadına başaracak ve inadına sağlam kalacaksın.
Sen bir kadınsın. Sen anne, sen aşk, sen nefes alışsın. İlk önce sen güleceksin. Ve her gülüşünde yenilenecek, yeniden doğmanın keyfini süreceksin…
Şimdi dik dur ve göğsünü gere gere gülümse… Kadınlığın için de şükret binlerce kere…
Acılarınla, dertlerinle, başarıların ve mutluluklarınla seni en güçlü duygularından kahkahalarımla selamlıyorum. Sen çok yaşa kadın… Sen çok yaşa…
nur
haklısın !
Bastırılmış duygularımız arasında kahkaha atamamakta var. Ne yazık ki..
Kesinlikle zihniyetle alakalı,
İnsan kahkahayı ne kadar büyütebilir ki,
Oturup kalkmana dikkat edecek, öyle yerli yersiz gülmeyecek ve sana söz hakkı verilmeden tek kelam etmeyeceksin bu geri kalmış zihniyet örneği.
Edebin bir tek bacak arasında olduğunu düşününerek yaşadığımız sürece hep aynı yeri sayıcağız.
Sen Çok YAŞA KADIN,ÇOK YAŞA…
Sevgilerimle,
Nur.
utopikkafa
Biz hep birlikte daha güçlü ve daha güzeliz. İnadında gülmeye ve mutlu olmaya da devam edeceğiz. Gülüşler eksik olmasın yüzünüzden 🙂