Sizi gidi mutsuzluklarıyla mutlu insanları çekemeyenler sizi…
Sizi gidi kem gözlüler sizi.
Yav yapmayın allasen. Yapmayın da biraz ciddi kalın gözdeki değerde. Bir silkelenin, bir kendinize gelin. Bırakın şu göz bırakma işlerinizi. Bırakın başkalarının başarı ve mutluluklarıyla dalga geçerek kendinizi yüceltme çabalarınızı.
Yaban ellerde bir atasözü vardır:`haters only hate the things they can’t have and people they can’t be` yani diyor ki; “insanlar sadece yerinde olamayacakları insanlardan ve sahip olamayacakları şeylerden nefret eder.”
He bu arada benim İngilizce yetmez böylesine. Tamamen kopyaladım. Bilen birileri yazmış ben de arakladım. Yakıştı da yazıya. Afilli kıldı sayfayı :*
Neyse ne diyorduk? He balım, he pötürcüğüm, he şaziyem. Ya sen ne komiksin. Aşıklarla dalga geçmek, gezginlerle dalga geçmek, iş yerinde terfi alanlarla dalga geçmek… Ohoooğğğ geçmek de geçmek. Sonra bir bakıyorsun ki, sen senden geçmişsin de bir boka yaramamışsın. En çok da buna kızıyorsun işte. Bir baltaya sap olamayan kendine ve hayatına içten içe sövüyorsun. Bilmiyor muyuz seni? Biliyoruz biliyoruz. Gayet iyi biliyoruz. Bundandır hep o hadsiz espriler yapıp kıçını kıra kıra kahkaha atmaların. Bundandır saçma sapan sözlerle tavana varmaların.
He sen bununla mutluysan ne ala. En azından mutsuz olan yaşamında, bu tarz insanlara kendince laf sokup dalga geçerek mutlu oluyorsun ve yine o insanlar tarafından mutlu kılınıyorsun. Farkındasın değil mi?
Öyle yalnız, öyle başarısız, öyle kızgınsın ki şu hayatta… Sevmediğin insanlar ve yaşamlarla uğraşacak kadar sıkılıyor canın. Mesela ben; benimle uğraşan, bana sataşan, beni sevmeyen ve bu sevgisizliğini her fırsatta dile getirenlere bayılıyorum.
Bu tarz insanlar sizin gönüllü reklam adamınızdır. Sizi sevmezler ve her yanda, her anda, her durumda sadece sizden bahsederler. Akıllarında sadece siz olursunuz. Yaptıklarınız, gezdiğiniz yerler, yedikleriniz, içtikleriniz, kariyer adımlarınız onlara dert, size keyif olur.
Mutsuz insanlar sizi kurcalayarak daha da mutsuz, siz ise bu mutsuz insanların hayatlarında merkez bir noktada yer aldığınız için daha çok mutlu olursunuz.
Size “egoist” derler ama aslında sizin egonuzla her gün kendileri özenle ilgilenip, yükseltirler.
Onlar değişmeyecekler. Mutsuzluklarını düşünüp; aşık, gezgin, başarılı ve yetenekli kimseyi sevmeyecekler. Güzel gözlere nefret, güzel sözlere kin besleyecek, güzel ilişkilere basit diyecekler.
Siz siz olun sallamayın bu tarz adamları. Hani şu senin başarında sana; “yağğniiii aslındaaa şöylee olsaaa daha iyiydi” diyen biri varsa etrafında kaç oradan. Tıss seslerini duy ve yılanı sessizce çıkar kişisel alanından. Nazardan kork. Duanı eksik etme dudağından. Öbür dünya olduğunu, adaletin gerçekten var olduğunu ve bir gün her birinin senin karşında bir sinek gibi perişan olacağını unutma.
Sen sadece mutlu ol. Gülümse inadına ve sev. Gerisini de sakın sallama.
He bu arada, ego bazen çok kapıyı açar. Sınırını biliyorsan ne mutlu sana. Sakın dik durmaktan ve yaşantınla mutlu kalmaktan bıkma, sıkılma. Bir kez geliyorsun bunu da unutma…
ilknur
ya süpersin ya gerçekten yaşadıklarıma hissettiklerime tercüman olup anlatmışsın. Ben bile bu kadar güzel anlatamazdım.Ellerine kollarına yüreğine sağlık..Teşükkürler..