Bugün size, geçen günlerde tanıttığım LGG4 enfesliğinden bahsedeceğim.
Yok yok bu sefer teknik detaylar yazmayacak yazımda. Tamamen deneyim odaklı olacak sözlerim. 🙂
Hazırsanız Gaziantep / Şanlıurfa gezimizde bize eşlik eden ve gezi fotoğraflarımızı gönül rahatlığı ile kendisine emanet ettiğimiz LGG4’ü anlatmaya başlıyorum.
Hatırladığınız üzere gezi boyunca sürekli kebaplar, baklavalar, manzaralar paylaşarak son derece kıskandırıcı görseller sergiledim sosyal medyada 🙂 Tamam biliyorum beni dövmek istediniz (!) Ama sizin bana bu denli gıcık olmanızın sebebi aslında LGG4 netliğiydi bilesiniz. 🙂
Arkadaş öylesine gerçeğini yansıttı ki, e tabii sizin de canınız çekti… 🙂
Ben dedim ama. Fotoğraf çekmek konusunda şimdilik üstüne yok diye söyledim.
Pul biberin parlaklığından, baklava şerbetine kadar inanılmaz net çeken ve her baktığımda “ah şimdi orada olsam” dedirten anlar yakaladım bu enfes tasarım sayesinde.
Şimdiden torunlarım için harika anılar biriktirdim mesela. 🙂
Ve bunları eli bastonlu birisi olduğumda onlarla paylaşıyorken biliyorum ki asla“bu fotoğraf neden net değil neneeee?” tepkisi gelmeyecek karşıma 🙂
“Biz teknolojiktik evlat naberrr!” Şeklinde hava bile atarım belki de. 😀
Çünkü bu LGG4 benim güveni aldı en tepelere çıkarttı canlar.
Görsellerden siz de anlamışsınızdır zaten. En çok da el hareketi ile selfie rahatlığı beni çok büyük bir konforun içerisine attı. Hatta Harran’da çocuklar ile çektiğimiz selfie tam olarak bu şekilde çekildi 🙂
Ben 4 günlük sıcak ve zorlu yollardan geçtiğim Güney Doğu tatilimde enfes kareler yakaladım LGG4 sayesinde.
Hayır yani deniz kenarında her fotoğraf güzel çıkar. Önemli olan kahverengi bölgelerde net fotoğraflar çıkartabilmekte 😀
E bu noktada da LGG4 devredeydi.
Yani ben lafımı dedim. Gerisi sizde 🙂
Hem enfes bir tasarım, hem harika çekim gücü ile LGG4 bir telefondan çok daha öte…
Not: Fotoğraflarda hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Hepsi LGG4 çekimidir. 🙂