Sevgiliye…

Hiçbir dünya zahmetine karıştırmadım seni. Dünyanın tek bir kara boşluğuna dahi koymadım. Dolu. En dolu yerlerine iliştirdim hep.

Sevginin öğretilen en nadide kısmıyla büyüttüm tohumlarımızı. Geleceği adınla, adını aşkla, kokunu tutkuyla tamamladım.

Uykularında izledim seni. Saç telini kokladım. İçime çektim nefesini. Kavgalı gecelerde midem delindi. Sensiz her saniyede ölüm geldi burnumun dibine sanki.

Başka yerlerde, başka zamanlarda, başka insanların yanında olduğumda bile sadece seni andım, bir tek seni anlattım.

Aşk yaşayan kedilerde, rengarenk çiçeklerde, denizin kumu içinde büyütüşünde ve güneşin ruhu beslemesinde ben hep seni hatırladım.

Sen de alırsın beni en derinine ve sen de beslersin ruhumu güneş kadar derinden.

Geçen her yıl sonunda daha bir ait oldum sana. Daha bir sevdim cümleleri seni anlattıkça. Daha bir istedim anneliği ve daha bir sevdim kalabalıkta seni gizlice izlemeyi.

Sesimi yükseltişlerimin artmasında, ne olur denize atlama haykırışlarımda, arabadayken bana haber ver kaygılarımda ve dahasında, her geçen gün daha da yükselen seni kaybetme korkusu hakimdi aslında.

Dualarım değişti birden. Benim canımı da ona ver cümlesi bayağılıktan çıktı ve hayat buldu içimde. Nasıl da yerdiğim o taparcasına sevgileri, kalın ve kaba çizgilerimi, net ve geçilmez sınırlarımı yürdüğümüz bu yolda teker teker çıkardım zihnimden.

Sevilebilirdi birisi. Benim canımı da ona ver diyebilecek kadar hem de.

Kalın çizgiler silinebilir ve yıkılabilirdi tabular.

Yemek yapmayı, yaptığım yemeği sana yedirebilmek için heyecanla eve geldiğin anları beklemeyi, ilk lokmayı aldığında suratını merakla incelemeyi ve beğendiğini görünce koca bir oh çekmeyi sevdim.

Korkularımı sana anlatabilmeyi. Ve ağlayabilmeyi yanında. Ve aşabilmeyi tüm zorlu yolları.

Daha bir çoğu, daha bir dolusu…

Bir evlilik hikayesinden çok öte, bir aşk klişesinin oldukça ilerisinde. Sen beni özgürleştirdin bilmeden. Ve sen, kimsenin gücünün yetemediği çizgilerimi sildin tek bir hamleyle.

Şimdi sana ne desem, ne kadar uzatsam, ne denli haykırsam cümleleri biraz eksik, biraz boş, biraz yarım gibi.

Belki herkesinki gibi, belki kimsede görülmedi ama çok seviyorum seni…

 

 

 

 

 

 

 

2 Comments

  • Yanıtla Temmuz 16, 2015

    sevgi

    Ne güzel anlatmışsın duygularını; sımsıcak… İçim ısındı.
    Duygular değişkendir, değişebilir, değişmelidir. Daha olumlu, daha güzel, daha yoğuna doğru olsun yeter ki!

    Mutluluğunuz, sevginiz sonsuz olsun… Sevgiler.

    • Yanıtla Temmuz 21, 2015

      utopikkafa

      Çok teşekkür ederiz. 🙂 Sevgiyle kalın, sevgiyle kalalım.

Leave a Reply Cevabı iptal etmek için tıklayın.

utopikkafa için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et