Hayır Diyememe Hali

Hay birine “hayır istemiyorum onu” diyemediğim anlara…

Tamam cümlem hiç açıklayıcı değil. Bu bir öfke kontrolsüzlüğü ve hönkürmesiydi.

Başa sarıyorum.

İstemediğimiz halde, insanlara “hayır ben onu yapmak istemiyorum” diyemediğimiz anlardan nefret ediyorum. Heh işte cümlenin özü tam olarak bu.

İnsanlar, özellikle de Türk insanı sağolsun pek sever dayatmayı, baskı kurmayı, adama bıktırana kadar dırdır yapmayı.

Hani öyle anlarda kalırsın ki;” yahu ben buna neden hayır diyemiyorum” diye kendi beynini yer durursun. Ama karşı taraf öyle alıngan, öyle kırılgan ve öyle trip üstadı olmuştur kiiii.. Dersin “tamam”. Ne şeytanı gör, ne salavat getir hesabı. Kaç oradan kaç, “He” de ve kaç.

Yanlış.

Bizi bu hale getiren insanların hepsini kazana atıp kaynatmak, sonra da cadı gülüşü mü patlatmak istiyorum.

Ama…

“Vicdan”

Öyle bir vicdan besliyoruz ki yine “Türk Milleti” olarak. Tam da sömürmelik. Tam da ölmelik.

Yahu ben neden “seninle gelmek istemiyorum” diyemiyorum?

Anlayışsız insanlar yüzünden. Anlayışsızlığı ile bıktıran ama yine de dediğini yaptıranlar yüzünden.

Sevmiyorum bu hali. Bir gün kalp kırmamak için kendimi sinir edip kırmaktan da sıkıldım. Üzerimde emeği olan insanların bana bu baskıyı kurmasından da.

Hadi kalın sağlıcakla…

Be first to comment