Sosyal Medya Kullanımı

 

Çoğunuz, çoğumuz sosyal medyayı her noktasına kadar yaşıyor, sömürüyor, sınırları zorluyor, hayatımızın büyük bir kısmını buna adayarak geçiriyoruz.

Yalansa yalan dersiniz. Ama değil.

Uyanır uyanmaz İnstagrama bakan kaç kişi var desem, 100 kişiden 98’i el kaldırır. O 2 kişi de muhtemelen kahve olmadan ayılamayanlardır.

Velhasıl-ı kelam işin gerçeği şu ki; her birimiz sosyal medya idiotu olduk çıktık. Hatta öyle ki, pek çok firmanın sosyal medya sayfaları ile kavga bile ediyoruz.

Siz nasıl yani demeden ben açayım hemen ne demek istediğimi. Bir örnek vereceğim bunun üzerinden. Çok ünlü bir marka. Cuma günü gelmiş ve coşkusunu “Happy Friday” fotoğrafı ile paylaşıp oldukça sevimli bir yazı yazmış sonra da bunu takipçileriyle paylaşmış. Aman tanrım o da ne? 10 dk içerisinde firmanın sosyal medya sayfası ile kavga edilmeye başlanmış.

Yok efendim Friday ne? Yok efendim hani “Hayırlı Cumalar?” bıdı da bıdı.

Okudukça şaşırdım, şaşırdıkça küfre doğru yol aldım. Peki ama bizi bir firmayı kişiselleştirip, onunla kavga edecek kadar gereksiz özgüven sahibi yapan şey ne?

İşte orada tıkanıyorum. Soruma yanıt bulamıyorum bir türlü. Ya da herhangi bir fenomen, ünlü… Bir fotoğraf koyuyor ve altına yapılan o yorumlar. Sınırsızca ve kuralsızca sarf edilen cümleler…

Kimiz biz? Neyiz? Tanımadığımız insanları gaddarca eleştirme hakkını nasıl buluyoruz? Peki biz mükemmel miyiz?

Bence hepsinden önce çok komiğiz.

Hiçbir uğraşımız, derdimiz, tasamız yokmuş gibi sövüyor da sövüyoruz. Hadsizce eleştirdiğimiz kişinin bir ailesi, bir çevresi ve her şeyden önemlisi bir kalbi olduğunu unutarak…

Yapmayalım. Kendimizi internet zehrine bu denli kaptırmayalım.

Ayıp ediyoruz. Ayıp oluyor.

Saçmalıyoruz. Komik duruma düşüyoruz.

Sosyal Medya kullanımını layığıyla yerine getiremeyen herkese vicdan dualarım ve sevgilerimle.

Saygıyı elden bırakmadığımız günlere…

Be first to comment