Çünkü hemen eklemem lazım. Oksijen kafamdan çıkmadan, tüm keyfini anlatmam lazım.
Muhteşem bir geziden bahsedeceğim sana.
Rize Ayder Yaylası!
İlk defa gidiyorum Karadeniz tarafına. Hay kafama! Neden önceden gitmedim ki?
Aslına bakarsan Ayder’e geçmek de yoktu kafamızda. Biz Trabzon’a gittik. Gel gör ki Sümela falan kapalıymış 😀 Hal böyle olunca da, e o zaman Rize’ye geçelim dedik. Bence bugüne kadar aldığımız en doğru karardı. 😀
Heidi’nin dağlarına tüküreyim bizimkisi mis gibi ulan!
Nasıl gittiğimizi, neler yaptığımızı, ne kadar süre harcadığımızı falan hepsini anlatmaya başlıyorum.
Öncelikle Rize Ayder Yaylası’na nasıl gidilir?
Dediğim gibi biz Trabzon’da konakladık. Oradan günübirlik turlar var Ayder’e giden. Kişi başı 40TL. Onlardan biri ile anlaştık ve sabah 9’da koyulduk yola.
Rize, doğası bakımından çok özel bir şehir. Oksijeni muhteşem. Ayder’e giderken yol üzerinde bıçakçılara uğradık. Uygun fiyatlı pek çok model var burada.
Ardından Rize bezlerinin satıldığı bir dükkanda mola verdik. Meğer çok meşhurmuş buranın bezleri. Atletlere klimalı diyorlar 🙂 Ben buradan yazın denizde sıklıkla kullandığım için peştemal aldım. Fiyatı uygundu bayağı.
Tabii bir de çay 🙂 Çaykur’un hediyelik çay almak için belirli sıklıklarla kondurduğu bu minik çay satış reyonları, Ayder Çayı ve özel olarak sadece Rize’de bulabileceğiniz bir çeşidi satıyor.
2 boy Çaykur özel çay ve bir minik boy Ayder çayı toplam 19TL!
Ayder Yaylası’na çıkmamıza gramcık kala bir de Fırtına Deresi’ne uğruyoruz ve dere üzerinden salıyoruz kendimizi. Nasıl olduğunu daha detaylı merak ediyorsan, video instagram hesabımda var. Beklerim 🙂
Yol üzerinde uğradığımız tüm bu özel duraklardan sonra nihayetinde Ayder Yaylası‘na vardık. Burası mucizevi bir yer. Burası çok başka. Burası efsane. Aklına gelen tüm güzel ifadeleri koy işte cümle başına.
Tepede fotoğraf molası verip, doğaya aşık olduktan sonra hemen yemek yeme kısmına geçtik. Eylül Restaurant’ta yedik yemeğimizi. Tabii ki mıhlama, laz böreği ve çay 🙂 2 kişilik aldık ve toplam 36TL ödedik.
Yeme içme kısmını da halletmenin enfes mutluluğu ile kendimizi yaylanın ortasına attık. Çimlere uzandık. Tepesi karlı dağları izledik. Bulutları bir başka sevdim. Oksijeni tüm ciğerlerime çektim falan. 12.00’den 15.00’e kadar harika bir vakit geçirdik burada. Sonrasında yola koyulduk ve tam 17.30’da Trabzon’daydık. Al sana harika bir gün işte. Denemek için bir dolu sebep sundum sana. Yap sen de.
Vildan
Selamlar Ezgi’cim, ben de hiç görmedim Karadeniz’i ve bu bahar sonunda acayip göresim var. Sence 5-6 aylık bebekle gezilir mi oralar? Trabzon ve Rize’yi görmek için bir haftasonu yeterli mi?
utopikkafa
Merhabalar. Bebek ile gezen pek çok kişi vardı. Zorluk olacağını düşünmüyorum hiç. Yaz aylarında gitmek soğuk açısından çok daha mantıklı. Eğer ki, Sümela Manastırı turu yapılacaksa hafta sonu sadece Trabzon olmalı. Ancak Trabzon merkezde 1 gün, Rize Ayder’de 1 gün geçirerek gezdik biz. Hafta sonu o açıdan yetiyor. Bir daha Trabzon’a gidip hafta sonu bir günü Uzungöl’e diğer günü de Sümela Manastırı’na ayırmayı planlıyoruz.