“Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” demiyoruz efendim! Çünkü yağıyor. Hem de yağmur gibi, kar gibi oluk oluk yağıyor. Ne enfes, ne harika bir yer bu Çukur Cuma… Eskiye dair her şey var bu semtte. Ama her şey.
Masa mı? Elbette. Obje? Çeşit çeşit. Yaşanmışlığın her halini burada görüyor ve tekrardan tanık oluyorsunuz.
Hiç beklemediğiniz bir anda 1972 yılına ait, sadeliğiyle hayranlık uyandıran düğün davetiyesi düşüveriyor önünüze ya da arkasında sevgili abim’e yazan siyah beyaz asil bir fotoğraf çarpıyor gözünüze. Kim bilir hangi güzel kadın saatlerce taradı saçını bu aynada diyerek farklı ama bir o kadar da güzel duyguların içerisinde savruluyorsunuz. Düşünsenize tam 40 yıl önce bir aşık, sevdiği kıza mektup yazmış ve biz bugün bu saf duyguları okuyoruz. Acaba evlendiler mi? Yoksa mektubu veremeyip bir kenara attı da o yüzden mi burada?
Sorular, meraklı bakışlar, hayretle çığlıklar atıp; ufacık bir objeye -sen ne güzelsin- deyişler… Burada olup da delirmemek mümkün değil sanırım.
Her sokağında, her dükkanda, her insanda, hatta oradaki sokakta yaşayan kedide bile apayrı bakışlar, apayrı enerji var. Eskiye, daha doğrusu yaşanmışlığa değer veren kişiden gram zarar gelmeyeceğini, bu tür insanların tüm gün gülümseyerek neşe saçtığını ve fazlasıyla misafirperver olduklarını girdiğiniz her dükkanda -Çay içer misiniz? Peki o zaman kahve? Açsanız yemek yiyelim? vb. onlarca soruyla sizi sevgiye boğmalarından anlıyorsunuz.
Eğer ki geçmişe ufak da olsa saygınız varsa ya da sadece dekorasyonunuzda yer vermek istiyorsanız bu eski ama anlamlı parçalara, gitmeniz gereken ilk durak kesinlikle Çukur Cuma olmalı. Bir kez gidip de; – ben burayı beğenmedim, bir daha gelmeyelim- diyenine rastlamadım, rastlayacağımı da kesinlikle düşünmüyorum.
Orası ayrı bir büyü, farklı bir dünya. Müthiş cazibesi var ve bir anda kendi sihirli yaşamından içeri alıveriyor sizi. Gidin, gidin, gidin…
Hayatı bir kez daha sevdiren ve maddiyat denen şeyin ne kadar da önemsiz olduğunu gösteren bu sokakları kesinlikle gezin. Çukur Cuma Caddesi ile dünyaya bakışınızın ne denli değişip, bambaşka boyutlara geçtiğinizi göreceksiniz.