Bugün sizi son dönemin en popüler oksijen deposuna götüreceğim.
Son dönemin en popüleri diyorum çünkü sadece birkaç yıl öncesine kadar en büyük evlerin bile sadece 20 Bin TL değere sahip olduğu fakat şimdi trilyonlardan bahsedilen bir yer burası. Peki ama neden?
3. köprü buradan geçecek de ondan…
Anladığınız üzre bahsedeceğim yer Garipçe Köyü. Karadeniz’in komşusu, Sarıyer’in 6 km uzaklığındaki harika yer.
Şu an katledilen bir orman, iki adet dikilmiş köprü ayağı ve inatla varlığını korumaya çalışan balıkçılar karşılıyor sizi.
Bir de el emeği yiyecekler satan teyze ve amcalar…
Doğası harika. Değişik bir atmosferi var buranın. Karadeniz soğukluğu anında selamlıyor sizi. Ama denilecek bir söz var mı? Hayır yok.
Bundan 10 yıl sonra ne olur bilinmez. Şimdilik muhteşem bir doğası var o kesin.
Gelin o halde fotoğraflarla anlatayım biraz da bu minik ve sevimli yeri.
Bu kısmı tepeden görünen ve balıkçıların olduğu bölüm. Balık restaurantları için oldukça uzak yerlerden gelen müdavimleri var.
Karadeniz sularıyla çekilen “öz çekim” halimiz. 🙂
Dikilen köprü ayaklarından biri. (Arka kısmına dikkatli bakarsanız ormanın yok olan yanlarını anlayabilirsiniz.)
El işi yiyeceklerin satıldığı yer. Bu kısım tepeden görünen balıkçıların hemen yanında yer alıyor.
Otantik bir ortamda alışveriş yapmanın enfesliği.
Badem, kuru kayısı, yaban mersini ve baharatlar tamamen doğal. Her bir paket 10TL.
Ceviz reçelinden, kekik reçeline; salçadan, damla sakızına kavanoz içi küçük bir cennet var burada.
Zeytinyağı ve zeytinleri de oldukça meşhurmuş.
El yapımı erişte, mantı ve kuskuslar oldukça güzel gözüküyorlar.
Fırından çıkardığı mısır ekmeğini kesen bir satıcı teyze.
Dilimlenmiş haliyle mısır ekmeği.
Organik ürün gören Ezgi’nin çıldırmış hali..
Her yerde sevecek bir dost bulma hali…