Hoşçakal yaz… Seni çok özleyeceğiz.
Ama gel gör ki gezmelerden tozmalardan da asla vazgeçmeyeceğiz.
Elbet bizim de yapacak onlarca işimiz var. Tamam yağmur, karanlık hava bir anda etrafımızı sarabilir; ama biz yine de dökülen yapraklara, kızıl tonlara sevgi duymayı ve her zamanki gibi bu mevsimden de tat almayı bırakmayacağız.
Kendine iyi bak. Seneye görüşmek üzere…
—–
Eveett yaz vedamızı da gerçekleştirdiğimize göre gelelim sonbaharda neler yapabileceğimiz, nereleri gezebileceğimize. İnan çok güzel fikirlerim var senin için. Yağmur çizmeni, bordo hırkanı, kahve rengi şapkanı takmayı unutma. Hayat sonbahar aylarında da çok güzel inan bana…
1 – Kapadokya
Hepimiz biliyoruz ki burası tam bir sanat eseri…
Hele sonbahar döneminde gidebileceğiniz en iyi yerlerin de başını çekiyor.
Size peri bacaları, balon sefası gibi klişe cümleleri kurmayacağım. Zaten her biriniz gayet farkındasınız burada neler olduğunun. Sadece aklınızda bulunsun diye belirtiyorum. Keyfiniz ikiye katlansın ve bu kızıl günler balonlarla rengarenk bir hal alsın diye… Seçim sizin. İyi eğlenceler.
2 – Erfelek Şelaleleri
Doğa içerisinde yıllarca gizlenmiş bu yer tesadüf eseri baraj yapımı aşamasında Devlet Su İşleri keşfediyor. Bu cennet irili ufaklı tam 28 şelaleden oluşuyor. Giriş ücretli ancak her bir dökülen yaprak şelale ile birleşince ortaya muhteşem bir görüntü çıkıyor.
Sinop’ta yer alan bu şelale merdivenli olması sebebiyle maceraperest ruhlar için harika bir atmosfer oluşturmaktadır. Şehir gürültüsünden kaçmak, kuş seslerine doymak ve kendini doğaya kaptırmak için Erfelek Şelaleleri senin için harika bir tercih olacaktır.
3- Yedigöller
Kayın ağaçları, karaçamlar, geyikler, sincaplar…
Tabiatın en güzel, en özel detayları burada bir araya gelmiş sanki.
Göllerin etrafındaki patikaları izleyerek tüm gölleri dolaşabilirsin. Bu yürüyüş sırasında sudaki yansımalara bayılacaksın. Mantarlar ise sürekli durarak fotoğraf çekmene neden olacak. Yedigöller yansımanın en görkemli gözlendiği yerlerden biri. Tüm gölleri dolaşmak birkaç saatini alır.
4- Bozcaada
Şayet denize girmek gibi bir derdin yoksa ve sadece sessizlik arıyorsan burası tam da sana göre. He ben soğuk su severim her türlü denize girerim diyorsan da olur tabi.
Özellikle Eylül’ün ilk haftası burada Bağ bozumu var ki, gidip görmemek için tek bir bahanen olmaması lazım benden söylemesi.
5- Safranbolu
Sonbaharın kendisini en iyi hissettirdiği yer. Tarihi evleri, dar taş sokakları, lokumu ve daha pek çok güzelliği ile Safranbolu bu dönemde gidip görmek için harika bir tercih olacaktır.
Tarihi dokuyu her anında hissedeceğin ve keyif alacağın Safranbolu’da birbirinden güzel fotoğraflar çekeceğinden de eminim.
6 – Nemrut Dağı
UNESCO tarafından yine Dünya mirası alanı listesinde yer alan Nemrut Dağı, muhteşem arkeolojik yapısıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
Harika gün doğumu ve gün batımı ile sonbaharda gidilmesi gereken yerler içerisinde yer alır.
7 – Mardin
İşte bu da duygusal anlamda gereksiz biçimde bağlı olduğum güzel şehir.
Nedenini bilmediğim bir şekilde sadece aşığım bu şehre. Mimarisi, din kardeşliği, insanlığı ve o muhteşem atmosferi eminim seni de kendisine çekiyordur. Hava ise sonbahar aylarında burada harika. Ben de henüz gitmedim Ancak Eylül sonunda bir sorun çıkmaz ise eşimle Mardin gezimiz var. Oradaysan seni de ziyaret edebiliriz 🙂
8 – Amasra
Eylül’de gel lafı tam da burası için söylenmiş gibi.
Gün batımında sahilde yürümek, akşam balık sofrasının keyfini çıkarmak için son bahar harika bir seçim.
Çeşitli doğa ve parkur yürüyüşleri için de mükemmel bir yer. Benden söylemesi.
9 – Kaz Dağları
“Tanrıların Dağı”…
Halk arasında tam olarak böyle biliniyor işte. Çanakkale ve Balıkesir sınırları içinde yer alan bu bölgede oksijene doymaya hazır olun.
Tertemiz akan şelaleler, sapsarı yapraklar, muhteşem bir doğa ve cıvıl cıvıl kuş sesleri. Sonbaharda gitmek için tercih edilecek enfes bir yer burası.
10 – Yuvacık
İzmit sınırları içerisinde yer alan bu bölge kendine has yemekleri ile dillere destan olmuştur.
Şelale üzerinde yemek yeme keyfini burada sonuna kadar yaşamak mümkün.
Yemyeşil ormanları son derece cezbedici. İstanbul’a uzaklığı ise sadece 150 km.
pembe vosvos
Mardin’e bayılacağınıza eminim, iki sene önce bende eylülde gitmiştim.. Gündüzleri sıcaktan kavrulup, akşamları soğuktan donacaksınız ama Seyr-i Mardin de süryani şarabı içip şehrin güzelliğini seyretmek inanılmaz keyifli.. Biz kuzenimle iki kız sırt çantalarımızı alıp basıp gitmiştik ve gerçekten inanılmaz keyif aldık, bir çok kişiyle tanıştık arkadaş olduk gerçekten samimiyetiyle bambaşka bir şehir, çok farklı. Gitmişken Hasankeyfi de muhakkak görün, hayran kalacağınıza eminim. Bir Dara’ya gidememiştik umarım siz gezip görme fırsatı bulursunuz… En kısa süre de Dara’yı da kapsayan bir Mardin turunu tekrar gerçekleştirmeyi planlıyorum 🙂
utopikkafa
Allahımmm sanırım daha bir heyecanlandım. İnşallah bunların hepsini yapabiliriz. Sabırsızlıkla bekliyorum. Tüm tavsiyelerini dikkate alıcam. Teşekkür ederim 🙂