İstanbul’da turist olma kafamıza son sürat devam ediyoruz.
Bugünkü rotamız “Kuzguncuk”…
İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken semtlerden biri burası.
Harika evleri, komşuluk ilişkileri, kaliteli halkı ve yaşanmışlık duygusu ile Kuzguncuk kesinlikle yaşanmak istenecek bir yer.
Açıkçası ben aşık oldum 🙂 Siz de aşık olduğum bu semte buyrun ve bir de benim kafamdan bakın. Bence tanıyınca çok seveceksiniz 🙂
Kuzguncuk Evleri
Evler renkli. Evler çok özenli. Eski bir Musevi Köyü olarak biliniyor burası. Eski adı; Hrisokeramos”. Yani “Altın Kiremit”
Tam bir yenilesi haldeler. Kıskandım. Çok hem de. Bizim de burada bir evimiz olsa ne olurdu sanki diye diye yürüdüm sokaklarında. Hepsi harika. Burada da emlakçının önünde durup fiyat analizi yaptık eşimle. Sonra çıktık 🙂 Fiyatlar pek sempatik. Eski haliyle trilyon değerinde. 🙂
Neyse efenim. Bu evlerin sakinleri pek bir bunalmış gelin-damat çekimlerinden. Neredeyse her evin kapısında bi kağıt ve üzerinde şu yazı: “Ticari amaçlı ve gelin / damat fotoğrafı çekimi yasaktır. Aksi takdirde hukuksal işlem başlatılacaktır.”
Upss.
Sokaklarda gezerken ne denli mutlu olduğumdan bahsetmeme gerek yok sanırım. Sağolsun koca çiko bunu pek güzel yansıtmış 🙂
Evlerin önü çiçek dolu. Kapılar eski ve rengrank. İçleri ahşap ve her noktası pek bir değerli. Çok özel işte. Pek bir sevilesi.
Açıkcası ben bu evlere bittim. Bir gün umarım burada yaşama ve bu dokuyu her noktamda hissetme şansım olur.
Sizce de enfes değiller mi?
Bu arada çoğu evin kapı. cam, duvar gibi noktaları çok sevimli objelerle süslenmiş. Onlara da bayıldım 🙂
Kısacası ben ruhumu orada bıraktım…
Kuzguncuk Sokak Hayvanları
Gelelim sokak hayvanlarına. Onların insanlara tepkileri tıpkı Balat yazımda olduğu gibi.
İnanılmaz sevecenler. Ve bu durum tamamen insanların sevgisi ile ilgili.
Köpek ve kedi ile dolu sokaklar. Hatta kediler cam ya da kapıdan istedikleri eve girebiliyorlar.
Her evin önünde mama ve su var.
Bütün sokak sakinlerini yerim ben 🙂
Ama önce kedi ve köpekleri yerim. Bu da tam olarak kanıtı işte. Pek severim 🙂
Kuzguncuk ile ek bir bilgi: “Perihan Abla” dizisini bilen bilir. Zamanın en özel eseri. O da tam olarak bu sokakta çekilmiş. Benim yaşım pek tutmuyor ama gelir gelmez fotoğraflarına baktım. Vallahi de bu sokak 🙂
Kuzguncuk’ta Ne Yenilir?
Semtlerin de yiyecekleri olur mu demeyin. Vallahi oluyor.
Gidiyorsunuz tarihi bir fırına. Hemen alıyorsunuz acıbadem kurabiyesi. Sonra geçiyorsunuz köşe başlarındaki çay evlerinden birisine. Sıcacık bir çay söylüyorsunuz ve afiyetle yiyorsunuz bu enfes ikiliyi. O atmosferde, bu keyfi yaşayın ve anlayın ne demek istediğimi 🙂
Bir de burada İstanbul’un en iyi 10 dönercisi arasına girmiş olan Metet Döner var. Acıkınca muhakkak uğrayın. Gerçekten de pek leziz.
E efenim. Evleri gezdik, hayvanları sevdik, yemek yedik ve gün sonuna geldik. Ulaşımın muhteşem kolay olduğu bir yer burası. o sebepten asla zor olmadı bize gidip gelmesi.
Siz de İstanbul’ da yaşıyorsanız ya da buralara gelecekseniz mutlaka Kuzguncuk sokaklarına düşsün yolunuz. Denize doyduğunuz, evlere vurulduğunuz bir anı olacak hayatınızda benden söylmesi.
Şimdilik görüşmek üzere. Bir sonraki rotamız nereye çıkar bilmem. Birlikte göreceğiz. Kalın sevgiyle 🙂
Zeynep Çelik
Sevgili Ezgi Hanım öncelikle merhabalar kısa bir süre önce sizi tanıma fırsatı buldum ama sıkı takip etmekteyim 🙂 Bütün yazılarınız çok içten tebrik ederim.Bizim oralara kadar gelmişiniz sizi Kuzguncukta olan tasarım Atölyemizde ağırlamak isterdim gerçekten ama bir dahaki sefere mutlaka beklerim 🙂 Sevgilerimle.
utopikkafa
Teşekkür ederimmm 🙂 Keşke haberim olsaydı da uğrasaydım yanınıza. Bir dahaki gelişimde mutlaka uğramak isterim. Ama Kuzguncuk çok güzel bir yer. Bunu tekrar söylemeden geçemeyeceğim 🙂 Sevgiler…