Hangimiz tamamdık? Ya da şöyle soralım; kime göre, neye göre, nasıl tamam olunur? Cevap da en az soru kadar karışık ve saçma olur değil mi?…
O halde soruyu değiştirelim: Size göre eksiklik nedir? diyelim.
Yine mi karıştı? Olmuyor mu?
Peki bir insan bedeninde doğuştan ya da sonradan varolan engellere eksiklik gözüyle bakanlar? İçinizden “adilik” diyorsunuz değil mi? Aynen öyle işte. “TAMAM MIYIZ?” filminde Çağan Irmak tam olarak bu hissi veriyor ve insanları yargılarken milyon kere düşünmenizi sağlayacak senaryosuyla sizi selamlıyor.
Görmeye pek de alışık olmadığımız tencere içi, şişe dibi çekim açıları; soyut hikaye vuruşları ve etkileyici senaryosuyla Çağan Irmak yine konuşturmuş sanatını. Herkes söylerdi ya “hep aynı oyuncularla nereye kadar” diye, bitirmiş Çağan bu söylemleri ve harika oyuncuları, harika konusuyla bir araya getirmeyi başarmış.
Kötü adamı oynayan Gürkan Uygun o kadar güzel yapmış ki rolünü, film sonunda bir şekilde karşılaşmış olsaydık okkalı şekilde tükürük gönderirdim yüzünün tam ortasına.
Aslı Enver’in sıcak ve rahat oyuncluğu, Sumru Yavrucuk’un yıllar sonra sinemaya dönmesinden duyduğu hazzın bize kadar ulaşması, Zuhal Gencer Erkaya’nın fedakar ve sevgi dolu anneyi ciğerimize kadar işlemesi… Çok çok çok güzeller. Ancak iki isim var ki; filmin başrol oyuncuları… Her ikisi önünde de saygıyla eğilmeli.
Aras Bulut İynemli ve Deniz Celiloğlu…
Doğuştan bedensel engelli İhsan’ın, hayatın bu zor getirileri yüzünden annesine bağlı olarak sürdürmek zorunda olduğu nefes alışları öyle güzel anlıyor, öyle güzel hissediyorsunuz ki yüreğinizde… Tam olarak o noktada ayakta alkışlamak istiyorsunuz Aras Bulut oyunculuğunu.
Ve bu dünyada, bu kanunsuz kanunlar arasında kendi rengini, kendi duygularını her şeyin önüne koyup; önce kendine sonra da sanatına değer veren gay bir adam Temmuz… Yaşadığı depresif haller, korkular, telaşlar ve müthiş bir iyi niyet duygusu. Ayakta alkışlanacak bir oyunculuk da Deniz Celiloğlı ile karşımızda.
Film sonunda oldukça farklı, ne alaka dedirten yorumlar da duymadım değil. Çoğu insan anlayamaz Çağan dilini. Ulak filminden gram zevk almayan insanlara neler anlatmaya çalıştım zamanında. Önemli değil hiçbiri. Oyuncular ve senaryo o kadar uyumlu ki; dostluğu, eksikliğin aslında hayatı tamamlayan en önemli gerçekler olduğunu görüyorsunuz bu filmle.
Hayata karşı inatla dimdik durmayı, insanları her koşul ve halde sevebilmeyi, sıcaklığı, iyiliği ve en önemlisi de gerçekleri tokat gibi yiyorsunuz.
Ruhu önde gidenlerin filmi Tamam mıyız? ile çok şey öğreneceksiniz.
Unutmayın; hayat reddemeyeceğiniz kadar güzel ve gerçek; ölüm ise boş bir kağıt…